İLİÇ ekokırım suçu ŞİKAYETİ Yurttaş ve Kurumsal Dilekçe Örneği
Yurttaş Dilekçe örneği için tıklayınız.
Kurumsal Dilekçe örneği için tıklayınız.
Hacıbekirler Göletleri Kırma Eleme Tesisi İtiraz Cimer Dilekçesi
Ezine ve Eybek Dağı RES PROJE Ön Lisans İtiraz Dilekçe Örnekleri
Kazdağı, Ezine ve Eybek dağında yapılması planlanan RES' ler için itiraz dilekçelerini indirmek için tıklayınız.
EPDK ÇINAR RES itiraz dilekçe örneği
EPDK DUYGU RES itiraz dilekçesi örneği
Balıkesir Havran İlçesindeki Kurşun/Çinko Madeni ÇED Duyurusu
BALIKESIR ili HAVRAN, ilçesi sınırları içerisinde CVK MADEN İŞLETMELERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. tarafından yapılması planlanan ER:1074049 NUMARALI IV. GRUP (KURŞUN-ÇİNKO) MADEN OCAĞI projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır.Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 08/08/2018 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecektir.ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya BALIKESIR Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilirler. Halkın Katılımı Toplantısı yeri ve saati ile ilgili ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve BALIKESIR Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden bilgi alınabilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
DÜNYA SU GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI-22 Mart 2018 “DÜNYA SU GÜNÜ” KUTLU MUTLU OLMASIN!
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nca, 1992 yılında Rio de Janerio'da düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün “Dünya Su Günü” olarak kutlanmasına karar verilmiştir. 22 Mart 1993 tarihinden bu yana ve her yıl farklı temalarla kutlanmaktadır. Birleşmiş Milletler-Su (UN-Water) tarafından 2018 yılı için belirlenen tema ise “Su İçin Doğal Çözümler” dir.
Oysa biz biliyoruz ki, suyu ticari meta haline getirenlerin, kirletilmesine yol açanların, suya adil erişim hakkını engelleyenlerin Dünya Su Günü’nü kutlamaya hakkı yok.
Biz diyoruz ki: Siz suyu doğal haline bırakın, su kendi doğal çözümlerini bulur.
Dünya Su Günü, bizim için su üzerinde oynanan her türlü oyunun dile getirildiği ve suya gerçek anlamda sahip çıkıldığı bir gündür.
Öncelikle Dünya Su Günü’nde diyoruz ki:
“Su, ticari bir meta değildir; su temel, evrensel bir haktır ve insanlığın ve doğanın ortak malıdır.”
“SU HAYATTIR, SATILAMAZ!”
Hepimiz biliyoruz ki İklim Değişikliği sonucu dünya ve ülkemiz kuraklaşıyor ve susuzlaşıyor. Bunun müsebbibi ise gözünü kar hırsı bürümüş çok uluslu şirketler ve bunların yerli işbirlikçileri ve bu şirketlerin önünü açan politikaları uygulayan yöneticiler. İklim Değişikliği ve küresel ısınmanın zararını ve sıkıntısını ise en çok yoksul halk çekiyor.
Bilim insanları, şu andaki su politikalarının devam etmesi halinde hali hazırda su azlığı çeken ülkeler arasında yer alan ülkemizin 2030 yılında su fakiri bir ülke haline geleceğini söylüyor. Bu nedenle suyumuzun korunması, temiz kalması ve suya adil erişim hakkı oldukça önemli.
Ülkemizde son yıllarda uygulanan su politikaları ile suyumuz büyük oranda ticarileşti. Enerji ihtiyacı gerekçesiyle dereler ve ırmaklara yapılan HES’ler ve barajlarla bir yandan doğamız büyük zarar görürken diğer yandan suların
kullanım hakları da şirketlere verildi. Can suyu bile verilmeyen derelerde balık kalmadı. Canını, malını toprağını kaybeden yerli halk ise suyu’na sahip çıkmak için HES’lere karşı mücadele ediyor.
“HESLERE HAYIR, DERELER ÖZGÜR AKSIN!”
Çeşmelerden akan suların sağlıklı olmadığı gerekçesiyle halk ambalajlı sulara yönlendirildi ve tatlı su kaynakları şirketlere satılarak yeraltı su kaynakları peşkeş çekildi. Suyumuz iyice ticari bir meta haline geldi. Bir yandan da bir sürü pet şişe atığı yaratılıyor…
Çarpık şehirleşme sonucu ortaya çıkan ve baş edilemeyen atık sular ve ayrıca sanayi tesislerinin atıkları arıtılmadan derelere, denizlere verildi ve dereler, göller, körfezler, denizlerimiz kirletildi. Şimdi de kirlettiğimiz dereleri, körfezleri, denizleri bin bir masrafla temizlemeye uğraşıyoruz. Haliç, İzmit Körfezi, İzmir Körfezi temizlenmeye çalışılıyor.
“TEMİZ SU, TEMİZ DENİZ, TEMİZ KÖRFEZ”
Yanlış baraj ve sulama politikaları ile geniş ve verimli ovalarda çoraklaşma ve tuzlanma başladı.
Tarımda kullanılan zehirli ilaçlar ve kimyasal gübrelerle ve ayrıca evlerde kullanılan deterjanlarla yeraltı suları, dereler ve denizler kirlendi. Yine yanlış su politikaları ile yeraltı suları iyice çekildi, dereler kurudu, göller küçüldü, yok oldu.
Barajlar, göletler ve yer altı su kaynakları bir yandan altın madencileri ve termik santralcilere tahsis ediliyor, bir yandan da bu tür projeler nedeniyle kirletiliyor. Çanakkale’nin içme suyunu sağlayan Atik Hisar Barajı Kirazlı Altın Madeni Projesi’nin tehdidi altında. Yenice’deki sulama göletleri ve Gönen ve Bandırma’ya içme suyu sağlayan Gönen Barajı ise Yenice Çırpılar Kömürlü Termik Santrali’nin tehdidi altında.
“MADENCİYE DEĞİL, TERMİKÇİYE DEĞİL, HALKA SU”
Şimdi de sulama birlikleri özelleştirilerek, her tarlanın başına su sayacı konularak çiftçinin elinden sulama suyu alınmak isteniyor. Sulama suyu ödeyemeyen köylüye su verilmeyecekmiş…Köylü tarlasını nasıl sulayacak? Nasıl
tarım yapacak? Köylünün tarımdan iyice uzaklaşması ve arazilerini şirketlere satması isteniyor.
“ÇİFTÇİNİN SUYUNA DOKUNMA”
Bölgemizde ise;
Bin Pınarlı İda’nın pınarları kurudu. Derelerde sular iyice azaldı. Edremit Körfezimize akan derelerde hem tarımsal ilaçlardan hem de arıtmalardan doğan kirlenmeler var. Arıtma tesisleri yazın artan nüfusa yetmiyor ve sular arıtılamadan derelere veriliyor.
Şu anda da Edremit Körfezimizi çok yakından ilgilendiren iki temel sorun var: Birincisi “Baraj” Projeleri, ikincisi de “Derin Deniz Deşarjı” Projeleri.
Daha önce enerji ihtiyacı bahanesiyle gerekçelendirilen ve Zeytinli’den Mıhlı’ya kadar her dere üzerinde yer alan kanal tipi HES projeleri, şimdi içme suyu bahanesiyle barajlara çevrildi. DSİ, körfezin içme suyu ihtiyacını bahane ederek neredeyse her dere üzerinde baraj yapmayı planlıyor. İçme suyu ihtiyacını temin etmek için illa her dere ve çay üzerine büyük büyük barajlar yapmak gerekmiyor. Büyük barajların yapıldığı bölgeye olumsuz etkileri biliniyor. Barajlar yüzünden ormanlar ve tarım arazileri su altında kalıyor, suların rejimi değişiyor, yer altı suları olumsuz etkileniyor, iklim değişiyor ve nem oranı artıyor, ekosistem dengeleri değişiyor. İçme suyu ihtiyacı baraj yerine daha makul projelerle çözümlenebilir.
“BARAJ İSTEMİYORUZ, DERELER ÖZGÜR AKSIN”.
Derin Deniz Deşarjı Projelerine gelince;
BASKi, geçtiğimiz iki ayda Edremit Körfezi’ndeki arıtma tesislerinin atık suları için Ayvalık’tan Altınoluk’a kadar bir dizi Derin Deniz Deşarjı Projeleri’nin ÇED süreçlerini başlattı ve hatta Balıkesir Valiliği tarafından üç tesis için “ÇED Gerekli Değildir” kararları verildi.
Bizler de Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği olarak Ayvalık Tabiat Platformu, Burhaniye Çevre Platformu ve Edremit-Akçay Çevre Platformu ile birlikte dosyaları inceledik ve BASKİ ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yaptığımız itirazlar ile öncelikle arıtma tesislerinin kapasitelerinin arttırılması ve niteliklerinin “ileri arıtma” ya dönüştürülmesi ve daha sonra tüm
projelerin ortak etkilerinin incelenebilmesi amacıyla ÇED sürecinin işletilmesini istedik. Derin Deniz Dejarjı yapılmasına karşı değiliz ancak mevcut arıtmalar ileri arıtmaya dönüştürülmeden ve kapasiteleri arttırılmadan ve tüm tesislerin ortak etkileri incelenmeden alelacele yapılacak derin deniz deşarjı projeleriyle Edremit Körfezimiz olumsuz etkilenebilecektir. Bu nedenle konunun daha detaylı incelenmesi için “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilen Gömeç, Edremit Merkez ve Güre projeleri için de mahkemeden iptal davası açtık. İtirazlarımızdan sonra Altınoluk ve Narlı Projeleri için “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilemedi. BASKİ’yi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı “Edremit Körfezi Atık Su-Arıtma Tesisleri Master Planı” hazırlamaya ve tüm bu yatırımları bu plana göre yapmaya çağırıyoruz.
Edremit Körfezimizin de İzmit Körfezine dönmemesi için “Derin Deniz Deşarjı” Projelerini takip etmeye devam ediyoruz.
“TEMİZ DENİZ, TEMİZ KÖRFEZ”.
Suyu hayat demektir, yaşam demektir. Susuz bir dünyanın olamayacağını biliyoruz. Suyun satılmasına, ticari meta haline gelmesine, kirlenmesine şiddetle karşı çıkıyoruz.
Suya adil erişim hakkı istiyoruz.
Bizler de yaşamı savunanlar olarak suyumuza sahip çıkacağız:
“Havama Dokunma”,
“Toprağıma Dokunma”,
“Suyuma Dokunma” diyoruz.
“Su Hayattır, satılamaz”.
“Suyun Ticarileştirilmesine Hayır”.
“Dereler Özgür Aksın”.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
EDREMİT KÖRFEZİ DERİN DENİZ DEŞARJI PROJELERİNE BİMER ÜZERİNDEN İTİRAZ EDİYORUZ.
Dilekçe Örneği
BALIKESİR VALİLİĞİ
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ
BALIKESİR
Son haftalarda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Balıkesir İl Müdürlüğü’nün web sayfasında, proje sahibi Balıkesir Büyük Şehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürlüğü olan ve proje tanıtım dosyalarının tamamı BİOÇEV Mühendislik Danışmanlık firması tarafından hazırlanan Derin Deniz Deşarjı Projeleri’nin ÇED süreci hakkında duyurular ve kararlar yer almaktadır. Edremit Körfezi’ne boşaltılan Gömeç, Edremit Merkez, Güre, Narlı ve Altınoluk Arıtma Tesisleri’ne ait atık suların Derin Deniz Deşarjları, anılan projelerin özünü oluşturmaktadır. Yine duyurulardan anlaşıldığı üzere Güre, Edremit Merkez ve Gömeç Projeleri için “ÇED Gerekli Değildir” kararlarının verildiği de görülmekte, ÇED süreci başlatılan diğer projeler için de benzer kararın yakında verileceği anlaşılmaktadır.
Söz konusu projelerin tanıtım dosyaları tarafımca incelenmiştir. Birbirine çok benzer, kopyala yapıştır yöntemiyle hazırlanan bu dosyalar ve genel olarak Edremit Körfezi’ndeki arıtma tesisleri ile ilgili görüş ve önerilerim aşağıdadır:
1. Edremit Körfezi, “Kentsel Atık Su Arıtımı Yönetmeliği Hassas ve Az Hassas Su Alanları Tebliği”nde yer alan tabloya göre Hassas Su Alanı olarak kabul edilmektedir. Edremit Körfezi’nin özellikleri gereği, denizden hem turizm ve hem de balıkçılık sektörleri yoğun olarak yararlanılmaktadır. Söz konusu yönetmelikte, çeşitli bilimsel nedenler sıralanarak Hassas Su Alanları zaten “daha ileri arıtma gerektiren alanlar” olarak tanımlanmıştır. Söz konusu yönetmelik uyarınca, Hassas Su Alanlarına derin deniz deşarjı yapılacak ise, bağlantısı yapılacak arıtma tesislerinin “İleri Arıtma” yapan tesisler olması da zorunluluktur. Yönetmelikte İleri Arıtma’nın nasıl yapılacağı da açıkça tarif edilmiştir. Oysa BASKİ’nin yukarıda isimleri anılan Gömeç, Edremit Merkez, Güre, Narlı ve Altınoluk Arıtma Tesisleri ile ismi anılmayan Ayvalık, Sarımsaklı ve Burhaniye Merkez Arıtma Tesislerinde halen İleri Arıtma Tekniği bulunmamaktadır. Hem “İleri Arıtma” teknik yeterliliği olmayan ve hem de özellikle yazın turizm yoğunluğuyla nüfusu kat kat arttığı için kapasite yeterliliği de bulunmayan bu arıtma tesislerinden çıkacak atık suların, şimdi boru döşenmek suretiyle Körfez’e boşaltılması rasyonel bir çözüm olmayacaktır. Sadece mevcut kirlilik, dereler ve kıyılardan uzaklaştırılıp biraz daha derine aktarılacak ve gözden gizlenmiş olacaktır. Bu nedenle önce özellikle Ayvalık’ta olduğu gibi mevcut kanalizasyon sistemlerinin eski ve yetersiz olanlarının yenilenmesi, yine Ayvalık gibi çalıştırılmayan arıtma tesislerinin çalıştırılması, Adyar’daki bağlantı noktasında kötü kokular yayılan Burhaniye Arıtma Tesisi’nin usulüne uygun çalıştırılması, Edremit Körfezi’nde yer alan tüm arıtma tesislerinin özellikle yazın artan nüfusa göre gereken kapasiteye getirilmesi, sonra azot ve fosfor giderimi ve dezenfeksiyon yapılarak İleri Arıtma Tesisleri haline getirilmesi ve tüm bunlarla birlikte körfezin Derin Deniz Deşarjının gündeme alınması gerektiği açıktır.
2. BASKİ projelerinde, her bir arıtma tesisinden çıkartılacak boru ile sağlanmak istenen derin deniz deşarjı projesi kendi başına, yani ayrı ayrı değerlendirilmiş olup, diğer projelerin olası etkilerine yer verilmemiş bulunmaktadır. Oysa Edremit Körfezi çanak formasyonlu bir kapalı havza özelliği taşımaktadır. Anılan projelerin tamamı ise birbirine oldukça yakındır ve boşaltma işlemi bu çanağa 1-2 km.lik borularla yapılacaktır. Bu projelerin birbirlerini etkilememesi mümkün değildir. Bu nedenle, tüm BASKİ projelerinin toplam (kümülatif ) etkisinin gözetilmesi mutlaka gereklidir. Güre, Edremit Merkez ve Gömeç Projeleri için verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararları bir an önce iptal edilmeli, ÇED süreci başlatılan Narlı ve Altınoluk Arıtma Tesisleri Derin Deniz Deşarjları için “ÇED Gerekli Değildir” kararı yerine “ÇED Gereklidir” kararı verilerek tüm dosyalar için birlikte ÇED Dosyası hazırlanmalı ve kümülatif etki incelemesi yapılarak ÇED süreci yürütülmelidir.
3. Edremit Körfezi çevresindeki tüm yerleşimlerin çekim alanı olması gerçeğiyle, önümüzdeki yıllarda artacak olan nüfus potansiyelinin gerektirdiği atık su miktarı göz önüne alınarak, mevcut arıtma tesislerinin kapasiteleri ile niteliklerinin ve derin deniz deşarjı projelerinin tümüyle birlikte bilimsel bir değerlendirmeye tabi tutulması gereklidir. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ya da Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı tarafından konularında uzman bilim insanlarından oluşturulacak bir kurul tarafından önce “Edremit Körfezi Atık Su Arıtma Master Planı” hazırlanmalı ve devreye alınacak tüm yatırımlar ve projeler bu plana uygun olarak hazırlanmalıdır. Master Plan’da arıtma tesisleri ile birlikte Körfez’de yer alan özel arıtma tesisleri ile dereler ve kıyılardaki diğer kirleticilerin durumları ve etkileri de hesaba katılmalı, kalıcı bir çözüm yaratılmalıdır.
Mevcut arıtma tesisleri usulünce çalıştırılmadan ve ileri arıtma yapılmadan, anılan projelerin kümülatif etkisi gözetilmeden, derin deniz deşarjı projeleri yapmak Edremit Körfezi’nin kirliliğine çözüm sağlamayacak, ancak kirliliği bir süreliğine göz önünden uzaklaştıracaktır. 08.02.2018
Gereği için bilgilerinize saygıyla sunarım.
Dağıtım:
1. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü-ANKARA
2. BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ-BALIKESİR
Not: Dilekçemin dağıtımda yer alan kurumlara da gönderilmesini rica ederim.
AD SOYAD :
İMZA :
TCKN :
ADRES :
ÇANAKKALE
18 Ocak 2018
ÇANAKKALE ili AYVACIK, ilçesi KIRCA KÖYÜ İ17-d1 PAFTA mevkiindeki AYES ELEKTRİK ÜRETİM A.Ş. tarafından yapılması planlanan RÜZGAR ENERJİ SANTRALİ projesi ile ilgili olarak ÇANAKKALE Valiliğimize sunulan dosyayı P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 17. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
http://ced.csb.gov.tr/canakkale-ili-ayvacik-ilcesinde-duyuru-341598
12 Ocak 2018
ÇANAKKALE ili LAPSEKI ilçesi sınırları içerisinde BİGA MADEN SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. tarafından yapılması planlanan 20059368 RUHSAT NOLU BAZALT OCAĞI ve KIRMA-ELEME TESİSİ KAPASİTE ARTIŞI projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır.Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 01/02/2018 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecektir.ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya ÇANAKKALE Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilirler. Halkın Katılımı Toplantısı yeri ve saati ile ilgili ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve ÇANAKKALE Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden bilgi alınabilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
http://ced.csb.gov.tr/canakkale-ili-lapseki-ilcesindeki-duyuru-341348
BALIKESİR
10 Ocak 2018
BALIKESİR ili SUSURLUK, ilçesi Yahyaköy Mevkii Karapürçek Mahallesi mevkiindeki Devlet Su İşleri Bursa 1. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan Bursa Karacabey Yahyaköy Regülatörü Hidroelektrik Enerji Santrali (6,75 MW) (Hazır Beton Santrali Dahil) projesi ile ilgili olarak BALIKESİR Valiliğimize sunulan dosyayı P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 17. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
http://ced.csb.gov.tr/balikesir-ili-susurluk-ilcesinde-duyuru-341148
02 Ocak 2018
BALIKESİR ili HAVRAN, ilçesi Halılar köyü sınırlarında i18d3 pafta 59750 ruhsat numaralı 865,35 ha?lık maden sahası mevkiindeki TECK MADENCİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. tarafından yapılması planlanan ALTIN MADENİ SAHASI KAPASİTE ARTIŞI projesi ile ilgili olarak BALIKESİR Valiliğimize sunulan dosyayı P.T.D. Dosyası Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği'nin 17. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve uygun bulunmuş olup, projeye ilişkin ÇED Süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.
http://ced.csb.gov.tr/balikesir-ili-havran-ilcesinde-duyuru-342665